Vietnam Savasi'ndan etkilenen ve birçok çocugun ailelerini geçindirmek için küçük yasta okulu birakmak zorunda kaldigi bir nesilden geliyorum. Annem, zorluklara ragmen, hayat çok zor olsa bile egitimimize devam etmemiz konusunda israrciydi. Babam bir "egitim kampina" gönderildi ve evimiz savas bitmeden sadece birkaç gün önce yakildi. Sevgili köpegim Mimi'yi geride birakmanin acisini hâlâ hatirliyorum; bu ani, on yillar sonra bile benimle birlikte. Bu zorluklarin üstesinden geldikten sonra sonunda Avustralya'da yeni bir hayat kurdum. RMIT Üniversitesi'ne gidecek kadar sansliydim ve daha sonra tam zamanli bir mühendis olarak çalisirken, geceleri bilim alaninda bir derece daha tamamlamak için harcadim. Arastirma yapmayi, teknik makaleler ve kitaplar yazmayi ve dünyanin dört bir yanindan tanistigim parlak meslektaslarimdan bir seyler ögrenmeyi seviyorum. Manevi bagliliklari da dahil olmak üzere bakis açilari bana çok sey ögretti. Ayrica Dogu felsefesi ve meditasyonunu da arastirdim ve kendimi biraz alisilmadik biri olarak görüyorum; odaklanmis, içe dönük ve hayal kurmaya yatkin. Ergenlik çagimda bile saatlerce pirinç tarlalarina bakar, kendi dünyalarimi hayal ederdim. Bu hayallerin çogu bugün hâlâ aklimda. Yasama dair deneyimlerimi, düsüncelerimi ve merakimi paylasmak, baskalarina ilham vermek ve neslimin derslerini korumak için yaziyorum.
|