Insanin kaderini yanilgilari belirler. Insanoglu dünya üzerinde belirdigi ilk zamanlardan itibaren beynini kullanarak hayatta kalmaya ve cevreye uyum saglamaya calisti. Evrim sürecinde beyni gelisirken deneme yanilma yoluyla ögrenerek bugünlere ulasti. Bu sürecte otobiyografik bellegin gelismesi bir dönüm noktasi oldu. Cevreyi algilayis bicimi, analiz yapabilmesi, problem cözme becerisi, gelecegi planlayabilmesi ve dil yoluyla iletisim kurarak kendini ifade edebilmesi ona diger canlilar karsisinda üstünlük sagladi. Ancak, bu kadar gelismis üst düzey bilissel yeteneklerine ragmen cok önemli bir acigi hala kapanmadi.
Insan yanilgiya oldukca yatkindir ve sik sik yanilir. Gelismis ve muhtesem beyni yanilgilara karsi bagisik degildir. Yasami yanilgilarla yüzleserek gecer. Yanilgilarin farkinda olmaksa insanin hayatta kalmasina yardimci olur ve pek cok konuda ona avantaj saglar. Prof. Dr. Tayfun Uzbay Insanlar ve Yanilgilar kitabi ile bu kez insanin nasil yanildigini ele aliyor. Duyu, bellek, zaaf, özgüven, bilgi, potansiyel ve ask yanilgilarinin nasil ortaya ciktigini ve karmasik bir cagda bunlara karsi nasil bagisiklik kazanilacagini bilimsel bir manifesto olarak ortaya koyuyor. Ülkemizde bilim dünyasinin en önemli figürlerinden olan Tayfun Uzbay Hocanin askta, bilimde, özgüvende, zihnimizde, bellegimizde, sebeplerde ve sonuclarda nasil yanildigimizi gösteren bu essiz kitabi, tam da ihtiyac olan bir zamanda zamanin ruhunu bize acik eyliyor, iyi ki de yapiyor, iyi yapiyor...