Tarihin degisik zaman dilimlerinde degisik olaylarla gerek ferdi gerek ailevî gerekse devletler olarak imtihanlara maruz kalmisizdir. Bu imtihanlar sonucunda kaybettigimiz degerler oldugu gibi bir takim kazanimlarimizda olmustur.
Fitne dönemleri ak ile karanin birbirinden ayrilmasinda ciddi bir fonksiyon eda etmistir. Omurgasizlarin samyeliyle devrilip gitmesine mukabil, vefa abidelerinin de taninip bilinmesine vesile olmustur.
Millet olarak yasadigimiz son süreçte yillarin emekleri bir çirpida yok edilmis, nice istidat ve kabiliyetler öldürülmüs ya da hücrelerde çürümeye terk edilmistir. Insan haysiyeti, onuru ayaklar altina alinmis ve çignenmistir. 'Vatanim, milletim' diyenler, yasatmak için yasayanlar, sahsi füyuzat hislerinden vazgeçenler adeta bitirilmeye çalisilmistir. Bu sebeple de belki yüz binlerce insan vatanini, yurdunu, yuvasini terk ederek dünyanin degisik yerlerine hicret etmistir.
Milletin varlik ve bekasina hizmette vesile olsun diye açilan okullar, yurtlar, yuvalar, pansiyonlar harap edilmis, talan edilmis ve bir kismi itibariyle de yok edilmislerdir. Zorlu ve çetin bu süreçte inananlar gayrete gelmis, is basa düstü diyerek herkes kendi imkanlariyla bu örfaneye istirak etmistir. Kimi alin teriyle, kimi maddi imkanlariyla, kimi de elindeki kalemiyle tarihe not düserek katki sunmus ve sunmaya devam etmektedir.
Bu süreçte birçok yazar da elindeki kalemiyle sürekli yazarak, yapilanlari kayda geçirmeye gayret etmistir. Bir gün kara bulutlar dagildiktan sonra yeni nesil yazilan bu siirleri, hikayeleri, masallari veya tiyatro eserlerini okumak suretiyle bir dönemi en dogru sekilde anlamaya çalisacaktir. Hadiselerden ders çikararak bir daha tekrarlanmamasi adina önlemler alinmasina vesile olacaktir.
Bu sairlerden biri olan Ibrahim Kuzi Bey kardesimiz, siirin akiciligi içinde, kelimelerin gücünü kullanarak yazdigi birbirinden güzel siirlerle önümüze isik tutmaktadir.
Yasanan sürecin bir magduru olmasina, cezaevinde kalmasina ve bes yildir da bir basina gurbeti gögüslemesine karsin asla küsmemis, yilmamis, ara sira düsse de hemen dogrulmus ve bir seyler üretmeye, elinden geldigi, kadar üretmeye gayret etmektedir.
Yer yer Çaglayan Dergisi'nde siirleri yayinlanan ve Crab Publishing tarafindan 5 kitabi okuyuculariyla bulusan Ibrahim Bey'in bu kitabi da dört bölümden olusmaktadir.
Hazan Mevsimi adini verdigi birinci bölümde daha ziyade hasret-hicran duygularinin agir bastigi siirler yer almaktadir.
Sonsuzluk Kapisi olarak isimlendirilen ikinci bölümde Allah ve Rasulü'ne iltica, dua ve münacaat temalari islenmis.
Susadigimiz Soluklar olarak ifade edilen üçüncü bölümde ise hayallerimizi süsleyen "Altin Nesil" dillendirilmekte, onlara ait vasiflar dile getirilmektedir.
Müteferrik olarak isimlendirilen dördüncü bölümde de farkli farkli renk ve kokusu olan güllerden ve çiçeklerden demet yapip bizlere sunmaktadir.
Her kisin bir bahari ve her gecenin de nehari olacagina kati inanmis olarak yazmaya üretmeye ve bunlarla tarihe not düsmeye ve sizleri de bu çiçek bahçesine davet etmektedir.
Hürmetlerimle...
Abdullah Aymaz