Yasadigimiz bir agir süreç pek çok kabiliyet ve istidatlari ortaya çikardi. Büyük sevdalar büyük firtinalardan sonra ortaya çikar diye bosuna dememisler.
Sürecin insanlari, siir yaziyorlar, hikâye yaziyorlar, hatira yaziyorlar, kitap kulüpleri kuruyorlar, kitap yayinliyorlar.
Iyi ki de yaziyorlar. Yasadigimiz sürece anilari, siirleri, hikâyeleriyle ayna tutuyorlar.
Istikbale gelecek nesillerin zevkle okuyacagi mektuplar gönderiyorlar. Bugün yasananlari gelecek nesiller o mektuplardan ögrenecek.
Ibrahim Kuzi de bunca agir yasamaya karsin 'yürekte yasanan umut ancak siire yüklenebilir' diye durmadan siir yaziyor.
Elinizdeki kitap onun besinci kitabi. Daha önce Faylar Kirildi Ülkemde, Iki Zindan Arasi, Sevdayla Yürünür Yollar, Dillerden Dökülen Inciler adli kitaplari Crab Publishing kitaplari arasinda çikti.
Kuzi, tipki Yunus gibi siirlerini dogal yaziyor. Kolay kurdugu cümlelere hikmet dolu manalar yüklüyor.
Siirlerinde önden giden atlilardan bahsederken onlarin gittikleri ülkelerde sevilmelerini de Yunus diliyle konusmalarina bagliyor.
Bu süreçte onlarin basina gelenlerden dolayi yilmamalarini söylüyor. Durmak yok yola devam diyor.
Hayatin güzelligini Hizmet'e bagliyor. Hayat Hizmet'le güzel diyor.
Kuzi'nin bir özelligi de her hafta Samanyolu Haberde yayinlanan yazilarimdan esinlenerek yazidaki manayi siire döküyor. O yönüyle de Kuzi benim içim özel bir insan.
Ama onu asil özel kilan gerçek anlamda yakin, gerçek anlamda dost ve gerçek anlamda insan olmasindan kaynaklaniyor. Siirlerinde insani, topragi, vatani, çocuklugu, dostlugu yasiyor, hem de büyük bir duyarlilikla yasiyor.
Hayatin kendisini sürükledigi aymazliklara, yozluklara dirençle karsi koyuyor. En görkemli direnci de sessiz çigliklari ve soylu suskunlugudur. Bu sessizligin arkasindaki gönül çaglayanlari sanatinin öz kaynaklarini besliyor.
Siirlerin hayatindan damitilmis, içli, sicak, yalin ve sade bir söyleyisle yaziyor.
Bazen bizi elimizden tutarak çocukluguna, köyünün baglarina bahçelerine götürüyor. Bazen yurdun ovalarinda obalarinda bizi dolastiriyor. Bazen kutsal topraklarda, bazen önden giden atlilarin at kosturdugu bozkirlarda, çöllerde...
Bazen de pek çok siirine esin kaynagi olan Fethullah Gülen Hocaefendi'nin siirleri arasinda gezdiriyor.
Alevleri gül bahçesine dönüstüren Ibrahim Kuzi'nin "Yola Çiktik Geceden" adini verdigi siir bahçesine buyurun.
Harun Tokak