Henüz sohbet baslamamisti; yerde oturuyordum, duvara dayanmis, bagdas kurmus bir sekildeydim.
Birden kizim Funda geldi aklima, ani bir refleksle gözümü kapattim, elim alnimda düsünmeye basladim... Allahim bu kizi kim alacak Ne Kürt modeline, ne de Türk modeline, ne Arap, ne de Laz modeline uymuyor Iki-üc ay sonra geri getirirler, bu mu koca, ben mi kocayim derler...

Söyle ki efendim; genclerin atarli giderli dediklerinden, biz yastakilerin ise tepkili, yoksa Allaha bin sükür güzel bir insan. Ici de güzel disi da. Tam bu düsünceler icindeydim ki, alnimdan elimi cekerek gözlerimi actim; bir cift göz, adeta gözlerini gözlerime zum etmis, ta derinlerine bakarak isaret parmagini da bana uzatarak Sen hic Allahtan istedin mi Allahin hazinesinde yok yoktur. dedi Bu ulvi yüce seslenisi yaparak, sohbeti baslatan, benim manevi rehberim, Allaha götürenim, yani hayatimin anlami, Mehmet Rasim Mutlu degerlimdi.

Ve aynen öyle oldu. Ona Cankus diyen bir tip, özel ve güzel bir insan cikardi karsimiza... Rahmani dilek yerde kalmaz.