Tüm caglarin gizli ve semavi ögretilerinde marifet sahibi Hermeslerin derin izlerine ve etkilerine rastlariz. Büyük Tufan öncesi Ibranilerin Ahnuh olarak adlandirdiklari ve peygamber Idris ile ayni kisi oldugu kabul edilen Hermesten, tufan sonrasi Babilli Hermes ve Pisagorun talebesi Misirli Hermese kadar tüm bu Hermesler, Batili ve Dogulu zihinlerin ezeli ve ebedi kibriyasinda defalarca tezahür etmistir. Hermesin kim olduguna dair tartismalar tarih boyunca sürerken, kendisine nispet edilen en meshur eser olan Zümrüt Tabletler yahut Zümrüt Levha yaradilisin tüm sirlarini ve kainatin unsurlarinin izahini ihtiva ettigi kanaatiyle, Müslüman cografyada da cesitli tercümelerin intikaliyle epey ragbet görmüs; bircok Islam alimi üzerinde derin tesirler birakmistir. Basta Ibn Sina, Kind, Sühreverd, Cabir B. Hayyan, Farab olmak üzere bircok Müslüman düsünür Hermetik gelenegin zamanla önemli bir parcasi olmustur. M. Hakan Alsan, söz konusu bu gelenegin süphesiz devami sayilabilecek bir düsünce sahasinda Zümrüt Tabletleri, nefs mertebeleri ve tevhid makamlari ekseninde ustalikla serh ederken, feyizlerle dolu manevi ve simyevi güzergahlardan gecerek Hermes Trismegistusu da üc kere büyük olandan üc kere hikmetli olana tahvil ediyor.