Tereddüt, kusku ve direncsizlik, eger arkada biraktigin biri varsa pesinden hic ayrilmaz. Insan ruhu tuzaklara o kadar kolay düser ki, sasirirsin.

Bir yanda Gezi direnisinin son günlerinde agir bir fiziksel travma yasayip hayati altüst olan aktivist bir avukat; diger yanda 12 Martin karanlik günlerinde cuntanin gazabindan kurtulmak icin ülke disina kacmaya calisan bir gerilla... Ve onlari birlestiren bir günlük... Iki farkli zaman ile iki farkli hikayenin kesistigi noktada, birbirini arayan ruhlarin bulusmasi... Tüm bunlarin ötesinde, kücük bir kiyi kasabasinda yavas yavas kendini ele vermeye baslayan, hayata ve evrene dair kadim bir gizem... Tavuskusu Güncesi, ürpertici labirentleriyle gerceklik kavramini sorgulatan, sürprizli ve sarsici bir roman.

Yola cikarken pek cok seyi göze aldigimizi ve basimiza gelebileceklere karsi hazirlikli oldugumuzu düsünmüstük. Yanilmisiz. Degil bizim, hic kimsenin aklinin ucundan gecmeyecek bir serüvenin icinde bulduk kendimizi. Artik hayatlarimizin asla eskisi gibi olamayacagini biliyorduk.