Feridüddn-i Attarin Pendnamesi klasik Islam edebiyatinin cok taninmis eserlerinden biri. Caglar boyunca bu eser, basta her müslüman aydinin sonra da halktan insanlarin el kitabi olmus, elden ele, dilden dile dolasmistir. Bunda, eserin bir ögüt eseri olmasinin yani sira akici bir tarzda kaleme alinisinin da etkisi var. Ancak Pendnamenin genis bir cografi alanda kültürel dolasima girmesi onun diger kültürlerin de dillerine cevrilmesi ile mümkün olmustur.
9641558 yilinda manzum olarak Türkceye cevrilmis olan elimizdeki Pendname de bu cercevede ortaya cikmis ve devirler boyunca ilgi görmüs bir eserdir. Eserin müterciminin ismi üzerindeki görüs ayriliklarinin hala bir sonuca baglanamamis olmasi sebebiyle, eldeki veriler bizi Emre ismini tercihe sevk etmistir. 16. asir sairlerinden Emrenin bu manzum calismasi Türkce Pendname tercümeleri icinde en taninmis olanlarindandir. Emre, eserinin girisinde telif sebebiyle ilgili olarak verdigi bilgide, Attarin bu eserini tercüme görevini kendisine Sehzade Sultan Bayezidin verdigini belirtmektedir.
M. Sait Mermutlu tarafindan hazirlanan eserin, günümüz Türkcesi ile metnin Latinize edilmis hali karsilikli sayfalar halinde verilmis olup, kitabin sonunda ise tipkibasimi yer almaktadir.