Farabi felsefe ve mantik alaninda ortaya koydugu yapitlariyla Islam Cografyasinda hakikati kendisine dert edinmis erdemli bir filozof örnekligi sunmaktadir. Dönemindeki dar görüslü dini ve siyasi cekismelere metafizik temalardan örülü uzak ufuklari isaret etmis; insanlari ve toplumlari idealize ettigi erdemli ülkesinde yasamaya veya bu erdemli ülkeden herkesin kendi capinda nasiplenmesine davet etmistir.
Ibni Sina Farabinin izinden gitmis, ortaya koydugu yapitlarla mantik, felsefe, müzik, fizik, jeoloji ve tip sahasinda günümüze degin gerek doguda gerekse batida bilim dünyasini derinden etkilemistir.
Bu filozoflarin cocukluk ve genclik yillari evlerde, sokaklarda ve mahallerde sürekli edep, ilim ve irfanin konusuldugu, giris kapilarinda Bilgi ve erdem, kilic ve silahtan üstündür yazan, kitap ve kütüphane askinin yön verdigi Islam sehirlerinde, bir nevi harikalar diyarinda gecti.
Ibni Sina büyük bir doktor ve fizikcidir. Ancak o bu mesleklerin modern dünyadaki temsilcileri gibi kendisini sadece hastane ve laboratuvarla sinirlandirmis bir hekim ve fizikci degildir. Ibni Sina hayati boyunca bircok yerel sultana vezirlik yapmasina ragmen felsefe ve bilimi terk edip iktidar tutkusuna kapilarak bu sultanlarin hicbirisini cehaletle itham etmemistir.
Bu buyuk filozoflari yetistiren egitim ve ögretim sistemi modern egitim ve ögretim sisteminin ufuklarinin oldukca ötesindedir. Bu egitim ve ögretim sisteminde cocuklarin ve genclerin ilim, bilim ve sanat tutkusunun, günümüzde oldugu gibi resmi ve liberal egitimin gizli müfredatlari cercevesinde asama-asama köreltilmedigi oldukca asikardir.