1870 yilinda Fransa ile Almanya arasinda yasanan savas, Fransiz toplumunda derin bir bunalim ve cürümeye yol acarak sona ermistir. Arzularinin pesinde kosan, kolay yoldan zengin olmak isteyen kücük burjuva Georges Duroy, rastlanti sonucu karsilastigi eski bir arkadasinin yardimiyla gazetecilige adim atar. Yakisikliligi ve cekiciligi kisa sürede dönemin sosyetesinin dikkatini ceker. Basin, sermaye ve iktidar iliskileri sarmalinda hizla yükselen Duroyun, her seyi cikara endeksleyen burjuva ahlakinda gözlenen büyük cürüme ve acimasizlik kisa sürede yasam bicimi haline gelir. Bu durumda ask, sevgi, dayanisma gibi degerler kendi halleriyle anlamli kalamaz artik. Maupassant, insanin yasamini sekillendiren seyin cevre oldugunu anlatmaya calisirken, medya dünyasiyla iktidar arasindaki iliskiyi carpici bir sekilde ortaya koyar.
Tolstoy, Zola, Turgenyev özellikle de Flaubert övgüyle söz eder Guy de Maupassanttan. Eserlerinde dönemin ruhunu özgün ve elestirel bir sekilde yansitmaya özel bir önem vermistir. Yayinlandigi yillarda büyük bir ilgiyle karsilanan Bel Ami bu yönüyle de ayricalikli bir yere sahiptir.
Guy de Maupassant 5 Agustos 1850 yilinda dogmus, 1893 yilinda ölmüstür. Bir süre Yvetotdaki bir din okuluna devam eden Maupassant, bu okuldan atilmistir. Ardindan Rouen Lisesini bitirmis, hemen sonrasinda Fransa ile Prusya arasinda baslayan savasa gönüllü olarak katilmistir. Savas bitince, 1871 yilinda Nordmandieden ayrilip Parise yerlesen Maupassant, on yil boyunca Denizcilik Bakanliginda calismistir. Onun yazarlik ve gazetecilik yasaminda Gustave Flaubert önemli bir rol oynamistir. Flaubertin destegi ve tesvikiyle basta Emile Zola ve Rus yazar Ivan Turgenyev olmak üzere, dönemin pek cok ünlü edebiyatcisiyla tanismistir. Yazarin en verimli yillari, 1880 ile 1891 yillari arasidir. Güzel Dost -Bel Ami- adli romani 1885 yilinda yayinlanmis ve dört ay gibi kisa bir sürede otuz yedi baski yapmistir.