Tarihimizin son yüz yillik kesitinde dünya ile birlikte degisen bireysel ve toplumsal anlayislarin yasam tarzlarinin toplum düzeyinde nasil algilandigini, nelere yol actigini düsünmek zorundayiz. Cünkü bir milleti millet yapan sadece dili, topragi ve egemenligi degil ayni zamanda gecmisten miras aldigi tarihikültürel degerlerini yeni nesillere aktarabilmesidir. Somut tarihi mirasin aslina uygun sekilde devredilmesi; yasayan kültürel mirasin ise gerekiyorsa özüne sadik kalarak dönüstürülmesi, cagin sartlarina uygun olarak yorumlanmasi da düsünülmesi gereken diger iki önemli husustur. Bu eseri ön yargisiz sekilde kisisel sorgulamamiza bir vesile olmasi icin istifadenize sunuyoruz. Akip giden zamanin icinde kaybettiklerimizi ve gelecekte bizleri nelerin bekledigini sorgulamak temel endisemizdir.