Arka balkonun demirlerini acarak ciktim. Az bir sey yürüyerek dörtyol kavsagindaki güzel parka geldim. Hava kararmisti ama hala parki kullananlar vardi. Soguk da olsa dondurma yiyenler, cekirdek citleyenler, gencler, aksam yemeklerini erken alan yaslilar. Sivilceli bir oglan kitap okuyor, okul üniformali iki Rus kizi aralarinda kikirdasiyordu...

Ama dört bes saat sonra bu aile kokulu park baska birtakim insanlara kalacak. Aralarinda benim gibilerin oldugu insanlara. Temiz banklar camurlu postallarla kirletilecek, dondurmacinin kepenklerine ayip seyler yazilacak. Baska cins insanlar bunlar... aralarindan kücük olanlar kaydirakta kayacak, cocukca sesler cikararak salincakta gökleri delecek. Yasi büyükceler, banklara sinmis genc Rus kizi kokusunu arayacak, bankin sirtini koklayacak, öpecek. Biri yerlerde, cöpte, rujlu sigara izmariti arayacak. Bulacak...

Onlar da saka yapacak. Onlar da özleyecek. Onlar da yasayacak.

Daha önce Yasakmeyve Yayinevinden Hayatin Pesinde isimli bir öykü kitabi cikan ve 2013 yilinda SIYAD En Iyi Ulusal Film Ödülünü kazanan Kutsal Bir Gün filminin senaryosunu kaleme alan Ugur Sencer, Matruska Park romaniyla Türkce yeralti edebiyatini zenginlestiriyor.

Matruska Park Kadinlar, yolculuklar, fasizm, alkol ve hüznün tortusu.