90 yil boyunca ölümlere, ölümlere olmasa bile zulümlere maruz birakilan halkin istegi gerceklesmis, Erdogan bütün kara komplolara ve kirli oyunlara ragmen Canka-yaya cikmayi basarmisti. Ancak bu basari hic kimsenin beklemedigi bir tehlikeyi de beraberinde getirecekti.
O tehlikenin adi rehavetti...
Erdoganin Cankayaya cikmasi, gerek parti teskilatlarinda, gerekse parti tabaninda, tehlikenin henüz gecmedigine inananlari tedirgin edici etmisti, fakat tabandaki kitle ise rehavete düsmüstü bile bir rehavete neden olmustu.
Cünkü gözden kacan bir ayrinti vardi.
Ülkenin batisinda ugursuz planlar yapiliyor, Dogu ve Güneydogusunda beklenmedik bir ittifakin temelleri atiliyordu.
Oyun kurucularin tek hedefleri vardi.
Erdogansiz yakaladiklari AK Partiyi algi operasyonlari ile yipratmak ve iktidardan düsürmek. HDPyi Meclise soktuklarinda emellerine ulasacak ve Erdogani savunmasiz birakacaklardi.
Ancak devirmeye calistiklari adam, celladin baltasinin altinda diz cökerek ölmektense, ayaklarinin üstünde ve dövüserek ölmeyi tercih ediyorlardi.
Onun destansi dönüsü, umudu yeniden alevlendirecek, SKardesim dedigi Ahmet Davutoglu ile birlikte verdigi mücadele 7 Hazirandaki kederi 1 Kasimda zafere döndürecekti.
Gazeteci Yazar Süleyman Özisik Kederden Zafere adli kitabina tüm bu sürecin analizi ile karsiniza cikiyor.