Arap Isyani yakin tarihimizin en önemli kirilma noktalarindan biridir. Kurgulanmis tarihin toplumsal hafizamiza islemeye calistigi Araplarin ihaneti algisi, aslinda bizim gecmisimizle kurdugumuz iliskinin travmatik boyutunu sergiler. Osmanlinin parcalanis sürecinde Araplarin kopusu etrafinda gelistirilen söylem, tarihi bir olgudan cok ideolojik bir tutumu yansitir.
Gercekten Araplar Osmanliya ihanet ettikler mi Ya da isyan sadece bölgeye iliskin sömürgeci amaclari olan büyük devletlerin kiskirtmasindan mi ibaretti
Kesin olan su ki, Araplarin Osmanlidan kopusu, ulus-devlet sürecinde Türk kimliginin yeniden insasi amacina hizmet eden ideolojik bir söyleme dönüsmüstür. Türklere ihanet söyleminin Araplardaki karsiligi Araplari sömüren, Islama ihanet eden Türklere dönüsecektir. Aslinda bu iki zit söylem, Osmanli bakiyesi Müslüman uluslarda insa edilmeye calisilan modern ulus kimliginin ortak tarihi ve kültürel baglamdan koparilarak öteki üzerinden tanimlanmasina hizmet etmistir.
Bu kitap, Arap isyani olarak bilinen gelismelerin en önemli aktörünün yasadigi olaylari anlatan belge niteliginde bir hatirattir. Ingiliz istihbaratinin marifetiyle Hicazda baslatilan isyanin nasil gerceklestigi anlatilirken ayni zamanda bu hareketi mesrulastirma cabalarinin nelere yaslandigini da okuyabiliyoruz. Bu eser, sembolik olarak baslatilan ve Ingiliz politikasinin uzantisi olan isyan hareketinin bas aktörü durumundaki bir ismin gözlemlerine, niyetlerine ve en önemlisi bu hareketin dayandirildigi siyasi ve kültürel gerekcelere asina olmak isteyenlerin göz ardi edemeyecekleri bir metin. Serif Hüseyinin Ittihatcilarla iliskisi ve Ingiliz yetkilileriyle isyandan cok öncelere dayanan temasi yakin tarihe isik tutacak nitelikte.