Hz. Mevlananin caglar ötesinden günümüze ulasan önemli miraslarindan biri de yedi sirridir.
Dolayisiyla Hz. Mevlananin bütün hayatinda ve eserlerinde temel dayanagi hep Kuran ve Hadisler olmustur. Bunlari yorumlamis, bunlarla yogrulmus, sohbetleriyle cevresindekilere, eserleriyle de daha sonra yasayanlara bunlari anlatmistir. Güzel ve coskulu bir anlatis, gecmisten ve yasadigi günlük hayattan verdigi binlerce güzel örnek, akil ve düsünce sahiplerine, gönül ve can sahiplerine Kuran ve Hadisleri daha iyi anlatmak icindir.
Ölümünden sonra yaklasik sekiz yüzyil gecmesine ragmen Mevlana unutulmamis, felsefesi kaybolmamistir. Günümüzde, Mevlananin görüslerini temel alarak kurulan Mevlevilige tüm dünyada gönül veren insanlar vardir. Her yil, Türkiyede bircok ülkeden katilimciyla Mevlana günü düzenlenmekte, onun felsefesi ve eserleri tartisilmaktadir. Mevlana ölümünden sonra da insanlari etkilemeye devam etmistir. Mevlananin unutulmamis olmasinin en önemli nedenlerinden birisi de, düsüncelerinin evrensel olmasi ve düsüncelerini siir sinirsizligiyla usta bir bicimde sunmasidir.
Gecen sekiz yüzyil sonunda savaslar ve kavgalar son bulmamis, Mevlananin sevgi ve hosgörüyle son vermek istedigi kin ve nefret varligini sürdürmüstür. Bugün dünyamizin bircok yerinde var olan ve insanligi etkileyen irkciliga, siddet ve hosgörüsüzlüge karsi; Mevlananin hosgörülü ve barisci felsefesi benimsenirse, evrensel baris bizlere cok uzak görünmemektedir. Özellikle, terör ve savasin yogun bir sekilde hissedildigi dünyamizda Mevlana düsüncesinin önemi daha cok ortaya cikmaktadir. Mevlananin cok önem verdigi ve tutkuyla baglandigi insanlar, hala bu sevgiyi ve hosgörüyü anlayamamis, kendi hayatlarina uygulayamamislardir. Günümüzde artik insanlarin farkliliklarina hosgörüyle bakabilmeyi ve birbirlerini sevebilmeyi ögrenmeleri gerekmektedir.