Cocuklugumuzda sokaklarda doyasiya oyun oynayip kurtlar gibi acikarak eve geldigimizde -eger yemek saati degilse-, söyle kocaman bir dilim ekmegin üzerine sürülmüs tereyagi ve güzelim visne recelinin tadini kim unutabilir ki Ya da firindan yeni cikmis, taze ekmege sürülen tereyagi ve cilek recelinin tadina doyum olabilir mi
Annesinin, Bak evladim, sonra yemek yiyemeyeceksin uyarisi olmasa, insan o koca ekmegi bir anda bitirebilecegini sanir...
Ya ham incir recelinin o canim yesiline, kizilcik marmelatinin agizda mayhos bir lezzet birakan burukluguna, gül recelinin yedi mahalleyi saran mis kokusuna, portakal recelinin yedi mahalleyi saran mis kokusuna, portakal recelinin insani mest eden aromasina ne demeli Bir tat, bir koku, bir renk hafizalarda yer edinmisse eger, hele bunlara bir de bu kitapta oldugu gibi, güzel cocukluk ya da yetiskinlik anilari eslikediyorsa, unutmak olasi olabilir mi
Sema Temizkan bu kitabinda bize, Aaa, onun da receli mi olurmus canim, dedirtecek tarifler veriyor.
Yeni receller, yeni lezzetler ve hafizalarda yer edinecek yeni anilar yaratmak umuduyla, afiyet seker olsun...