Yalanin Kisa Tarihi kendine özgü ve eglenceli bir üslupla yalanin tarihcesini anlatiyor Tüm zamanlarin en büyük yalancilari olan filozoflar ve sairlerin gözüyle yöneticilerin, oyuncularin, aktörlerin ve cocuklarin yalanlarini tüm acikligiyla gözler önüne seriyor.
Odysseus, hayatini kurtarmak icin söyledigi gibi zevk icin de yalan söyler. Platon, yöneticilere, halkin yarari icin yalan söylemeyi ögütler. Ortacagda yalanin Tanri buyruguna yani Kutsal Dogruya karsi gelmek oldugu düsünülürdü; meslekleri geregi yalan söyleyen aktörler, hirsizlarla, büyücülerle ve sahtekarlarla birlikte kent duvarlarinin disina gömülürlerdi.
Daha sonra Machiavellinin görüsleri, saray beyefendilerinin el kitaplari ve Kandirma Sanatinin patlama yapmasiyla birlikte yalan, birdenbire sanat haline geldi. O tarihten itibaren Pinokyonun yalanlariyla büyük yanilsamalari birbirinden ayiran cizgi giderek inceldi. Günümüzde ise sanal gercekligin, son zamanlarin en büyük yalanindan baska bir sey olmadigi söylenebilir.